...

Mokissos Heritage: Bir Geç Antik Çağ Kompleksini Yeniden İnşa Etmek

ŞEHİR PLANI

ŞEHİR PLANI

Mokisos ızgara kent planına, yani birbirleriyle dik açı yaparak kesişen doğrusal caddelerden ve dörtgen insulalardan oluşan Antik Çağ kent planına sahip olmadığı için şehri çok bilinen antik kentlerle karşılaştırmak mümkün değildir. Şehir planını belirleyen iki önemli faktör olağan dışı peyzaj ve kenti savunma önceliğiydi. Çünkü bu kentin etrafını saran tepeler doğal bir sur duvarı oluşturuyordu. Kent yoğun yapılaşmaya sahne olmuştu, bunlar arasında en belirgin olanlar: yerel taşlarla kabaca inşa edilmiş düz çatılı veya kubbe-tonoz örtülü yaklaşık 1000 konut; 6. yüzyıl yerleşiminin kalıntıları arasında ayakta kalmış ve daha önceki Roma dönemine ait bir nekropolis’in parçası olan 50’den fazla anıtsal pagan mezarı; kuzeybatı tepede askeri yapılar barındıran ve surlarla çevrili bir akropolis (antik kentlerde şehrin en yüksek noktasında bulunan surlarla çevrili bölüm); kentin merkezinde iki büyük, iki küçük kilise ve psikoposluk konutu olarak tanımlanabilecek birbiriyle bağlantılı bir dizi binadan oluşan oldukça harap durumdaki kompleks; vadinin batı yamaçlarında yerel ağızda Kemerli Kilise, Kara Kilise olarak adlandırılan göreceli iyi korunmuş iki büyük kilise ve yerleşimin her tarafına yayılan 25’den fazla küçük kilisedir. Bütün bu yapılar muhtemelen 6. ve 7. yüzyıllarda inşa edilmişlerdi, bundan sonra Mokisos’un politik ve askeri gücü olmadığı için daha sonraki yüzyıllarda inşa faaliyetleri yavaşlamış ya da tamamen durmuştur. Sadece, olasılıkla 10. ve 11. yüzyıllarda devam eden nadir inşa ve tamir çalışmaları az sayıdaki kilisede ve kentin dışındaki iki manastırda göze çarpar. Bu çalışmalarda Mokisos’taki 6. ve 7. yüzyıl yapılarından devşirme malzeme kullanımı da yaygındır.

 

Kent, kesme taş kagir mimari, at nalı kemerler ve apsisler gibi Anadolu’nun yerel inşa geleneklerini ve bölgesel mimari ifade şekillerini yansıtır. Aynı zamanda, 4. ve 5. yüzyıllar boyunca Roma şehirciliğindeki çarpıcı değişimler için güzel bir örnek oluşturur. Bu dönem sonrası Bizans kentleri Mokisos’un gözler önüne serdiği bu şehircilik modelini izlemişlerdir.